SAÇINI TARAYAN TELEKIZ OLMAYALIM

Yüksel, şunları kaydetti:
“Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Biz gazetecilere kızıyoruz ya, ee bir şeyler var ki yazıyorlar. Amma Türkiye 18 tane buzdağının arasına giderken, cumhuriyetin ve demokrasinin tüm kazanımları tehlike altındayken ben Eskişehir’deki kişiler bazlı, kişisel ihtiraslar kıskançlıklarla ilgili konuşmayı kendime zül sayarım. O yüzden referandumun sonuna kadar her türlü anlaşmazlığın bu işin her tarafı tarafından gömülmesi gerektiğini düşünüyorum. 17 Nisan sabahı nasıl bir Türkiye’ye uyanacağımız belli değil. Öyle bir ihtimal yok ama bu değişiklik geçtiği takdirde belediye başkanı olsan ne, bakan olsan ne, milletvekili olsan ne? Türkiye otobanda 250 kilometre hızla uçuruma doğru giderken bu tür Emirdağ’da vetsiz derler gereksiz konuları konuşmayı hem kendime hem size hem de bizi izleyenlere zül sayarım. O yüzden bu sorunuza cevap veremeyeceğim.”
 
Yüksel, “Konuşanlara ne diyorsunuz” denilmesi üzerine “Her koyun kendi bacağından asılır. Kendi vicdani muhasebelerini kendileri yapsınlar” dedi.
 
Yüksel, “Hayır çıkarsa 17 Nisan’dan sonra oturup konuşalım mı” teklifine “Ben her şeye açığım, oturup konuşalım. Bunu konuşmama nedenim de gayet açık. Çünkü affedersiniz ama mahalle yanarken mahallenin telekızı saçını tararmış. O duruma düşmeyelim” diyerek cevap verdi.