Unutmadık, unutturmayacağız...

Economist Dergisi her yıl olduğu gibi bu yıl da en yaşanabilir kentleri açıklamış. Birinci sırada Avustralya'nın Melbourne şehri var. İkinci sırada Avusturya Viyana, üçüncü sırada Kanada Vancouver şehri var. İstanbul sıralamada yüz küsüruncu sırada. Okuyanlar anımsayacaktır, üç hafta evvel Eskişehir'de aniden bastıran sağanak sonrası göle dönen Çevre Yolu’yla ilgili yazımda Viyana örneğini vermiştim. Musluklarından akan suyun içilebildiği, yağmurda üstünüze tek damla çamur sıçramayan, arabanızın dahi kirlenmediği bu şehirden bahsederken, medeniyetin önemli bir ölçüsünün yollar ve kaldırımlar olduğunu ifade etmiş, mizahi bir şekilde kaldırım mühendisliğinin önemini vurgulamıştım. Medeniyet dediğin şey, Dünya’nın en yaşanabilir ikinci şehri yapmış Viyana'yı...
 
 
Son iki haftadır 17 Ağustos Marmara Depremi’nden bahsediyorum, depremin ve etkilerinin yakın bir tanığı olarak yazılarımda... Hep bir ağızından söylediğimiz bir slogan gibiydi, deprem sonrası 'unutmayacağız, unutturmayacağız'... Unutmamaya, unutmadık belki, ancak unutturmamaya gelince, galiba onda yeterince başarılı olamadık... Geçen hafta Marmara Depremi’nin 17. yıldönümüydü; çoğumuzun gündemine ucundan biraz bile giremedi, o büyük afetin yıldönümü... Unutmak ve alışmak en tehlikelisi... Bu topraklar yeni depremlere gebe ve hep olacak. Ne yapmamız gerektiğini bilirsek ve bildiğimizi kentlerimize yansıtırsak, depremler bizim gezegenimizi yaşanabilir kılan, ülkemizin yüzey sularının, verimli topraklarının oluşmasını sağlayan, biyolojik çeşitliğini ve olağanüstü güzelliklerini ortaya çıkaran güzel doğa olayları... Ne yapmamız gerektiğini bilirsek ve kentlerimize yansıtırsak... Dedim ya, bunun için de unutmamak, unutturmamak gerekiyor. Anımsamak ve ileride neyle karşılaşabileceğimizi vurgulamak için Marmara Depremi’nde ne yaşadık, yazayım istedim.
 
 
17 Ağustos 1999'da saat 03.02'de merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan ve asrın afeti sayılan 45 saniye süren 7,4 büyüklüğündeki deprem, Kocaeli, Sakarya, İstanbul, Düzce ve Yalova ile civar il ve ilçelerde yıkıma yol açtı. TBMM Deprem Riskinin Araştırılarak Deprem Yönetiminde Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’nun Temmuz 2010 tarihli raporuna göre, depremde 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, 43 bin 953 kişi yaralandı. Yaklaşık 200 bin kişinin evsiz kaldığı, 66 bin 441 konut ve 10 bin 901 iş yerinin yıkıldığı depremde, 16 milyona yakın insan değişik düzeylerde etkilendi, 285 bin 211 konut ve 42 bin 902 iş yerinde hasar tespit edildi. Uluslararası Afet Veri Tabanı EM-DAT sitesinde yer alan bilgiye göre, Marmara Depremi, dünyada 1900-2009 yılları arasında meydana gelen depremler arasında 20 milyar dolar ile en fazla ekonomik kayıp yaratan 6. büyük deprem olarak belirlendi.
 
 
Allah bir daha yaşatmasın... Ancak bunun için de unutmamak, tedbirleri almak gerekiyor...