Homoseksüelliğin beyindeki tehlikesi!

Şinasi Kula yazdı

11 Şubat 2016 09:58
A
a
Sütiş Eskişehir
Kızdığım her an ilk küfürlerimizden biridir o. İ ile başlar E ile biter ve dört harften oluşan kısacık bir kelimedir. Arapçadan dilimize kazandırılmış bu kelimenin aslı “ub… e” dir…
Erkek egemen ülkemde, güncel yaşamda en çok kullanılan kelimelerdendir. Çocuğundan yaşlısına, kadınından erkeğine hemen herkesin kızgınlık anında karşısındakine ilk tepki sözüdür. Anlamı nedir diye Türk Dil Kurumu sözlüğüne merak edip baktınız mı hiç? Bakmayanlara anlamını hemen söyleyeyim; Edilgin eş cinsel erkek, homoseksüel…
Peki, suç mudur bu yaşam biçimini tercih etmek? “Erkek adam ağlamaz, erkek adamın erkek çocuğu olur” öğretileri ile büyütülen bu toplumun insanlarında bu tercihi yapanlar yok mudur? Her türlü nefis yasağının şeriat kurallarınca belirlendiği Ortadoğu’da yok mudur bu tercihi yapan ve yaşayanlar? Feodal bağların ya da geleneğin hala hüküm sürdüğü, kuralların olabildiğince katı olduğu güneydoğu veya doğuda görülmez ve yaşanmaz mı bu? Bilimsel bir araştırması yapıldığında herkesin nutkunun tutulacağı kanısındayım…
Benim demek istediğim bu değil aslında. İnsanların cinsel tercihleri, bu tercihlerin hangisinin doğru hangisinin yanlış olduğu tartışması da umurumda değil. İsteyen istediğini yaşasın. Altmış yıllık yaşantımda yüreğimde de, beynimde de daima kadına yeri oldu. Kendi cinsine cinsel ilgi duyanları da ne düşman gördüm, ne kınamak geldi aklıma, ne de hor görmek. Çünkü böylesi tercihte bulunanlar yüzünden yaşanmaz hale gelmedi bu zor dünya. Bu kirli savaşlar eşcinsellerin cinsel tercihleri yüzünden olmadı. İşte vurgulamak istediğim de bu zaten! Çok net altını çizerek söylüyorum ki beyin eşcinselliği dünyanın en büyük tehlikesidir. Biliyoruz ki dünyada da ülkemizde de bol miktarda ve hayatın her alanında, her meslek gurubunda olan bu türler yüzünden yaşam çekilmez boyutlarda oluyor çoğunlukla. Bu türlerin en büyük özelliği dün dediğini unutup, bu günün gereği cambazlığını devam ettirebilecek donanıma sahip olmalarıdır. Her devrin yağdanlığını yapabilecek kadar insani erdemlerden ve ardan arınmış olmalarıdır. “Kral öldü yaşasın yeni kral” sloganının mucididir bu deccallar! Kısacası nefislerinin ve bireysel beklentilerinin dışında, hiçbir ülkü ve ideal ile programlanmamıştır o kalın kafaları. Varsa yoksa yeşil dünyalarında yeşil kâğıt parçalarına tapınırlar. O yeşil için veremeyecekleri (şey) yoktur. Ve onlar ki her fırsatta ağızlarından eksik etmezler bu kelime ile başlayan cümlelerini. Ne yazık ki sadece onlar bilmez!
En büyük ve en tehlikeli eşcinsellik beyinde olandır aslında!
Dünyayı yaşanmaz kılanların alayının o kokuşmuş beynini incelediğinizde net görürsünüz ki eşcinsel beyinlidir tamamı…
 
 
SİZİN SESİNİZ
 
Müslüman zulmünden kaçan Müslümanlar!
 
Okuyucularım özeldir, ayrıcalıklıdır.
Her türlü eksik ve yanlışlığımda olaya müdahil olurlar.
Uyarırlar eleştirirler, bu yüzden çok önemlidir hepsi benim için…
Zafer Bey, hüzün ve insanlık ayıbı dolu bir fotoğrafın altına öyle güzel bir yorum yapmış ki bana fazla söze gerek bırakmamış…
Sahile vuran cesetlerle dolu bir fotoğraf bu! Kadınlı erkekli, çoluklu çocuklu ölüm kokan bir fotoğrafın, insanı insanlığından tiksindiren bir fotoğrafın altına şunu yazmış;
Müslüman zulmünden kaçan Müslümanlar!
Ey duyarlı insanlar, merhamet sahibi vicdan sahibi insanlar!
Bu yorumda en ufak bir yanlışlık var mı? Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren katil ABD ve işbirlikçileri sonunda başarılı olmadılar mı? Yüz yıllık BOP hayalleri gerçekleşmek üzere değil mi? Gerçekten de Müslüman’ın zulmünden kaçanlar da Müslüman değil mi? Ve Müslümanların kaçtığı ülkeler, ölümüne rotayı çevirdikleri ülkelerin tamamı Hıristiyan ülkeler değil mi?
Müslüman ülkeler içerisinde hiç değilse ve her şeye rağmen hala en iyi konumda olmasına rağmen, Türkiye’de bile durmak istemeyen bu Müslüman insanlar neden kimlerden kaçıyor? Hıristiyanlardan mı, Yahudilerden mi, ya da kısacası gâvur oğlu gâvurdan mı kaçıyor bu insanlar?
 
 
OZANCA
 
Karıncayı tanırsınız
Minimini bir hayvandır
Fakat gayet çalışkandır
Gayet tutumludur, yalnız
Pek hodgamdır, bu bir kusur:
Hodkam olan zalim olur.
 
Bir gün ağustos böceği
Tembel tembel ötüp durmak
Neticesi aç kalarak
Karıncadan göreceği
Bürudete bakmaz, gider
Bir lokma şey rica eder
Der ki: - Acıyınız bize
Çoluk çocuk evde açız
İanenize muhtacız.
Karınca bir yüreksize
Layık huşunetle sorar:
Aç mısınız? Ya o kadar
Uzun, güzel günler oldu.
O günlerde ne yaptınız?
Böcek inler: - Açız, açız
Bakın benzim nasıl soldu
O günlerde gülen, öten
Sazla, sözle eğlenen ben
Bugün bakın ne haldeyim!
Vallah açız, billâh açız,
Halimize acıyınız!
Karınca eğlenir: Beyim,
Şimdi de raks edin, ne var?
Yazın çalan kışın oynar…
                     Tevfik Fikret
 
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
ibrahim erer 11 Şubat 2016 16:46

eskişehirde senden başka bu konulara değinen tek bir köşe yazri neden yok

0 3 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi