Eğitim Şehri falan değiliz...

Eskişehir deyince akla gelen türlü türlü şey var. En sık, en yoğun kullanılan tabirlerden biri de bu şehrin bir Kültür, sanat ve eğitim şehri olduğu.
 
2 Üniversitemiz, nitelikli insanımız, çeşitli kültür sanat faaliyetleri ve Kültür Bakanlığını da elinde bulunduran bir şehir olarak bu konuda iddialı olmamız son derece normal ve bu tabire aslında karşı çıkan biri değilim. Lakin son günlerde eni konu rahatsızlık veren ve binlerce öğrenciyi mağdur eden bir durum var ki, bu durum benim bu başlığı atmama sebep olacak kadar yakışıksız bir durum. 
Malumunuz şehrimizde mevcut İl halk kütüphanesi yeniden inşa edilmek üzere boşaltıldı. Dolayısıyla bu süreçte istifade etmek isteyenler için hizmet veremiyor. 
Gençlerimiz, öğrencilerimiz, kaynak ya da bilgi ihtiyacı olanlar da bu sorununu Anadolu ve Osmangazi Üniversitesi bünyesinde bulunan kütüphaneler ile gidermeye çalışıyordu. 
Çalışıyordu diyorum çünkü artık kullanamıyor. 24 saat açık, binlerce kaynak var diye gurur duyduğumuz, mutlu olduğunuz Üniversite kütüphaneleri ne yazık ki dışarıdan istifade etmek isteyen öğrenciler için yasaklandı. 
Yani bugün eğer Üniversite öğrencisi değilseniz ve Kütüphane de çalışma ihtiyacınız, kaynak bulma çabanız olursa ne yazık ki istifade edebileceğiniz bir kütüphane mevcut değil. 
Bunu izah etmenin, eğitim şehri denen bir şehirde bunu kabul etmenin pek mümkünatı yok. 
Özellikle lise öğrencileri bu konuda çok mağdur ve sosyal medyada bunu sıkça dile getiriyor ve çözüm bekliyorlar. 


Dün Kültür ve Turizm Bakanımız Nabi Avcının kütüphanelerin çalışma saatlerini üzerinde yapacakları çalışmanın müjdesini aldık ama tahmin ediyorum ki Bakan Avcı bu mağduriyetler haberdar edilmedi. Yoksa bilgi ve kitap konusunda fazlaca hassas olan ve gençlere bu anlamda büyük değer veren Bakanımızın bu konuya el atacağına ve bu yanlış kararı düzeltmek için elinden geleni yapacağına eminim. 


Kapasite yoğun olabilir, talep artmış olabilir ama Eskişehir’e kütüphane ihtiyacı olan öğrenciler kalkıp Bilecik ya da Kütahya İl Halk kütüphanesine gidemeyeceklerine göre buna göre bir düzenleme yapılması elzemdir.
Hele ki gurur kaynağımız olan bilim yuvalarımız, Anadolu ve Osmangazi Üniversitelerimiz ve binlerce akademisyen bu konuda çözüm bulamayacaksa diyecek sözüm yok. O zaman gerçekten başlıktaki gibi eğitim şehri falan değiliz diye bazı önemli söylemleri değiştirelim. 
Ben bu konuda üstelik kısa süre içinde öğrencilerimiz adına yasakların kalktığı güzel haberleri bekliyorum. Bu konuda da yetkin ve yetkili makamların hassasiyetine güveniyorum. Umarım bir daha benzeri kararları alıp kestirmeden gitmek yerine bir çözüm bulup koşulları o yönde zorlamayı tercih ederiz.