Davet

19 Ocak 2017 09:58
A
a
Sütiş Eskişehir
Kazım Kurt Seçim 2024 DT haber içi
Açıklamanın en başında ‘çevre katliamı’ ifadesi kullanılmış. Bazı ağaçların sökülüp başka yere dikilmesine ‘çevre katliamı’ demek için biraz ‘art niyetli’ olmak gerekir.
Oda’nın önceki açıklamalarında olduğu kimi zaman ‘aşırıya’ kaçak bir duygusallık söz konusu. Kuş cıvıltıları, kırlangıçların mücadelesi, kargaların savaşı, serçelerin duruşu…
Metnin bazı bölümlerini ‘Orhan Pamuk’ kaleme almış gibi… Buram buram romantizm kokuyor. Hassasiyet iyidir, güzeldir ancak ‘gerçeklikten’ kopmamak gerekir. Canan Hanım’ın bakış açısına göre hepimiz kenti terk etmeliyiz!
Rüzgârın eşliğinde ağaç dallarının çıkardığı melodiyi duymayanlar… Bu cümleyle başlayan bir bölüm var. Mehmet Rauf’un Eylül’ünü okuyorum hissine kapıldım.
Sonra açıklamaya pek de anlam veremediğim bir şekilde ‘demokratlık ve şeffaflık’ arası veriliyor. O bölümde “Demokratım demeden önce demokrasiyi özümsemek gerekiyor. Ben demokratım denilince, demokrat olunmuyor. Şeffaf olmayan, hesap vermeyenden demokrat da olmaz, yönetici de” deniyor.
Sanırım Oda Başkanı Canan Oytan, Başkan Kazım Kurt’u ‘demokrat’ bulmuyor. Yine Kurt’un şeffaf olmadığını hatta hesap vermediğini düşünüyor. Bu iddialara ya da suçlamalara diyecek bir şey bulamıyorum!
Akabinde açıklamanın ‘en evlere şenlik’ bölümü geliyor. Mimarlar ‘bizim bile görmediğimiz’ proje diyor, başlatıldı diyor. Mimarlar Odası’na ve kentle hayli ‘ilgili’ yönetimine 140 dilde ‘günaydın’ diyorum.
Nasıl haberiniz yok?
Ne demek projeyi göremedik?
Aylardır kent gündeminde olan, tüm aşamaları belediye tarafından ‘bağıra bağıra’ paylaşılan projeden ‘haberimiz yok’ diyemezsiniz! Biraz gazete okuyun, televizyon izleyin lütfen!
Projenin içeriğini tartışın, çevreye olan etkilerini açıklayın ama ‘bir gece ansızın yapılmış, valla haberimiz yok’ demeyin. Şayet derseniz sizin hanenize kocaman bir eksi yazılır.
Bir de bütün bunlar yetmiyormuş gibi projeyi ‘enişteden’ öğrendik diyorlar!
Gürültüleri duyanlar söylemişmiş! Buralarda yine ‘kuşların evleri başına yıkılıyor’ denerek aşk romancılarına selam çakılıyor.
Ağaç taşıma işlemini ‘insanlık dışı uygulama’ olarak yorumlayan zihniyeti nasıl sakinleştireceğimi, hangi cümlelerle tarif edeceğimi bilemedim.
Bir de ‘şehri katletmeyin’ çağrısı var! Oytan’ın açıklamasını okurken ‘vay be ne yapmış bu Odunpazarı böyle’ demeden kendimi alamadım!
Sadece ‘ağaçlara, kuşlara’ ilgi duyan mimarların doğal olarak kentte olup bitenlerden haberi yok! Öyle olmasa projenin ihale bedelinin açıklandığından, projenin detaylarından ve şehre ne katacağından haberleri olurdu.
Gelelim ‘ihanet’ sözcüğüne…
Naber, nitekim yine geldi ihanet!
Memlekette önüne gelen ihanet ediyor!
İhanet etmek o kadar kolay, o kadar ucuz ve o kadar basit ki…
Mimarlar da ‘ihanet’ modasına uyuyor ve ağacın taşınmasını ‘ihanet’ olarak yorumluyor.
Sonuç olarak Mimarlar’ın açıklaması baştan sona ‘gereksiz’ bir sertlikle kaleme alınmış. Odunpazarı’na 117 bin kişiyi öldürmüş ‘soykırımcı’ belediye muamelesi çekilmiş. Ağaç ve kuş sevgisinden ‘gözü dönen’ Mimarlar Odası’nı ‘insanlığa davet’ ediyorum.
Oytan ve yönetimi sadece ‘çekincelerini’ dile getirse, onu da mimara yakışan bir üslupla dile getirse daha iyi olurdu. Umarım söz konusu görüşler sadece Canan Oytan’ın görüşlerini yansıtıyordur! Yönetimin tamamı ‘böyle’ düşünüyorsa daha çok üzüleceğim.
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
es es 19 Ocak 2017 10:37

bilimim ve medeni estetigin bulusma noktasi olan boyle bir kurumdan sorumlu olan bu hanim bence hayvan bilimci zoolog olmaliydi.Hasbelkader mimar da olsa bilincaltinda boyle bir ozleminin oldugu belli oluyor.tasidiklari sifat ve sahip olduklari sorumluluktan uzak cok talihsiz bir aciklama yapmis.bulundugu makama IHANAT etmememli......

1 2 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi