Eskişehirspor için kritik toplantı bitti: İşte fla…
Eskişehirspor için kritik toplantı sona erdi! İşte…
Eskişehir'deki belediyeden sevindiren hizmet! En u…
Eskişehirliler doktoru pas geçmeyin: Giderek yayıl…
Özgür Fetih Demirdaş: Eskişehirspor markasını bit…
Beylikova Play-Off’larda istediğini yapamadı!
Anadolu Üniversitesi’nin Teknik Direktörü tavsiyel…
Eskişehir ekibi o rekoru elinden bırakmadı
Eskişehirspor şampiyonluğunu ilan edecekti ama...
Eskişehirspor'un parlayan yıldızından ses yok!
Çocukların Kullanıldığı Müstehcen Görüntüleri Yayı…
Abdülcemil Kırımoğlu Eskişehir'de adını taşıyan m…
Anaokulu öğrencileri Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'n…
Eskişehir polisi vatandaşın sorunlarını kayıt altı…
Eskişehir'de çocuklar için hafta sonu büyüleyici e…
Eskişehir'de kadın üreticilerin emeği değer görüyo…
CHP artık seçimini yapmalı!
27 Temmuz 2016
09:00
A
a
Sosyal paylaşım sitelerinin önemi büyüktür benim için. Halkın nabzının tutulduğu (minik de olsa) arenalardan biridir sosyal medya. Beş bine yakın arkadaşım olup, sayfa ve guruplarımla birlikte on binin üzerinde insanla anında iletişim olanağım olmaktadır. Bu kişilerden yarısının seyirci-pasif olduğunu düşünürsek, yarısı da inanılmaz biçimde duyarlı ve katılımcı insanlardır…
Haberertesi.com’un sayfa sahibi-yöneticisi Sait Temur da İstanbul’da yaşam sürdüren ama henüz yüz yüze gelmediğim arkadaşlarımdan. Kendisi CHP’li verdiği bilgi ve paylaşımlarından anlaşılacağı üzere... CHP üst yönetiminden de birçok kişi ile birlikte çekilmiş olduğu fotoğraf paylaşımları da bulunuyor. Malumunuz geçtiğimiz gün Kılıçdaroğlu ve Bahçeli Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan’ı sarayda ziyaret etmişlerdi. İşte bu konu üzerine görüşlerini şöyle dile getirmiş Sait Temur: Olmadı Sayın Genel Başkanım, saraya gitmeyecektiniz.
7 Haziran seçimleri sonrasında size hükümeti kurma görevini bile vermeyen, meydanlarda size en ağır hakaretleri yapan, partimizi sürekli hedef alan ve “tıpış tıpış saraya gelecekler” diyen Cumhurbaşkanının ayağına gitmeniz bizleri ağır yaraladı, kabul etmiyorum…
Bu görüşüne olumlu olumsuz nice yorum ve tabii ki ortalık toz duman…
CHP’nin tarihi Taksim Mitingi sonrasında kendilerini VP’li ve o partiye yakın olarak lanse eden isimlerin de yegâne eleştirileri yine Kılıçdaroğlu’na idi. Onlar da koro halinde; bu tarihi mitingde Fetö terör örgütünün adını neden ağzına almadın diyorlardı. Bu eleştiriye ortak olanlardan bir tanesi de bire bir tanıdığım (değer verdiğim) sinemacı-müzik yapımcısı Ali Rıza Özkan arkadaşımdır. O da şöyle açıklamış görüşlerini: Malumun ilanı olacak, ama tekrarlamakta fayda var. CHP'nin genetiğini iki kod belirler.
1-Antiemperyalizm
2-Dinci gericiliğe karşı kararlı duruş
Taksim Mitingi’nde CHP'nin bir numarası her iki temel kodu da es geçti. Ne ülkemizi savaş haline sokan emperyalizm ve ne de kıyamet senaryosunun figüranı dinci gericilik Kılıçdaroğlu'nun gündemine girmedi. Sorum CHP'li arkadaşlara: bu durum sizi rahatsız etmiyor mu? Antiemperyalist olmaktan ve dinci gericilikle mücadele etme iradesinden vazgeçen CHP, Devrimci Mustafa Kemal'in partisi olmayı nasıl hak edecektir?
Bedri Gider: Neden birbirimizi kandıralım! Mahmut Tanal ve Eren Erdem tutuklanan Fethullah’çı polislere ve operasyon yapılan Feto’nun holdinglerine sahip çıkmadı mı? İdris Naim Şahin'lerle omuz omuza açıklamalar yapmadı mı? Ekrem Dumanlı'yı savunmadılar mı? Yine aynı vekiller ve CHP Genel Bşk. Yrd. Sezgin Tanrıkulu Türkiye'yi uluslararası zeminde zor duruma sokmak için can hıraş bir şekilde… yapmadı mı? Kemal Kılıçdaroğlu İpek Koza grubuna ve Bank Asya'ya sahip çıkmadı mı? Kaynağını açıklayamayacağım bir bilgiye göre Emre Uslu Erdoğan Toprak ve Sezgin Tanrıkulu ile devamlı irtibat halindeymiş. Şimdi anlıyor musunuz Kemal Bey neden söylediğiniz hususlara temas etmiyor...
Aslı olan, olmayan nice iddialar.
Elde bilgi belge var dense de neye dayandığını kendilerinin de bilmediği söylenti iddialar kırla gidiyor. Ve ne yazık ki böylesi iddialar karşısında suskun kalınması “sükût ikrardan gelir” atasözünü anında akla getiriyor doğal olarak…
Yıllarca minicik kalemimizle, mikrofonumuzla yazıp söyleyerek ülke gerçeklerini dile getirenlerdeniz. Tozpembe tabloların çizildiği nice anlarda dahi gelecekle ilgili kaygılarımızı, durumun vahametini her daim ortaya koyanlardanız. Giderek Ortadoğu ülkelerine benzetilmek istendiğimizi, onların makûs kaderi ile eşdeğer konuma düşürülmeye çalışıldığının altını çizdik her halükârda. Ve şunu da eklemeyi hiç unutmadık yazılarımın, söylemlerimizin sonuna; çok uzun yıllardır, muhalefet partilerinin tamamı UMUT olmaktan çok uzaktadır…
Muhalefetin umuttan uzak olması, üstüne üstlük tutarlılık gösterememesi ise sadece ve sadece iktidarın işine yarar.
Keza on dört yıldır bu ülkede her seçimden oylarını yükselterek çıkan bir partinin kerametinden çok, muhalefet partilerinin beceriksizliğinin irdelenmesi gerek! Hele ki CHP gibi Atatürk’ün kurduğu ve Cumhuriyetin çınarı olarak bildiğimiz bir partinin şu zamanda olsun kendisini bulması adına en acı eleştirileri yiğitçe yapmalıyız. Bu partide amigoluktan öte hiçbir özelliği olmayan, Cumhuriyet ideolojisinden zerre nasibini almamış çığırtkanlara kalmamalıdır bu köklü parti. Cumhuriyet tarihinden bihaber üye-delege-yönetici girifti üzerine oluşturulmuş saltanata (anlayışa) ivedilikle son verilmelidir. Üst yönetim başta olmak üzere meydanlarda çokça dillendirdikleri “özgürlük-demokrasi” öncelikle parti içerisinde hayata geçirilmelidir. Bu partinin gidişatından hiç de memnun olmayan bir yurttaş olarak, son yıllarda seçim sandıklarında olsun bu partide birleşmemiz gereğinin altını çizenlerdenim. Ama artık bu partiyi, parti ideolojinden haberi olmayan, Cumhuriyet Tarihinin T’sinden habersiz, Atatürk Devrimlerinden uzak kafalı güruhlara bırakıp dışarıdan dırdırlanmak yerine; bizzat parti içerisine girip mücadeleyi sürdürmek gerekir diyorum.
Başta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere; mevcut yönetimdeki her kişinin Fetö hakkındaki görüş ve düşüncelerini mertçe haykırmaları gerekiyor. Partinin yönetimindeki Atatürk’e uzak, ABD’ye yakın diye nitelenenlerle ilgili yayılmış asıllı asılsız tüm iddiaları da yiğitçe yanıtlamalarının zamanı geldi de geçiyor artık! Asla gitmem dediği saraya neden gittiğini, sözünden dönmesinin gerekçelerini kendisine oy verenlere tane tane anlatması gerekiyor! Parti üyelerinden delegelerine, yöneticilerinden genel başkanına, yayın organlarından parti binalarının duvarlarına dek Atatürk’ün içselleştirilmediği bir CHP; iktidarın ikbali adına artıdan gayrı bir işe yaramayacaktır. Bunu artık daha net görüyor, daha net dillendiriyoruz. Tarihi taksim Mitinginde bile görüldü ki umut arayan insanlar hazır. Ama CHP ne kadar hazır bunun yanıtlarını acilen öğrenmeliyiz…
OZANCA
Baş olmazsa neye yarar bir beden
Elbet her konuda vardır bir neden
Beraberce bizi böyle biz eden
Cumhuriyet demokrasi laiklik…
Haberertesi.com’un sayfa sahibi-yöneticisi Sait Temur da İstanbul’da yaşam sürdüren ama henüz yüz yüze gelmediğim arkadaşlarımdan. Kendisi CHP’li verdiği bilgi ve paylaşımlarından anlaşılacağı üzere... CHP üst yönetiminden de birçok kişi ile birlikte çekilmiş olduğu fotoğraf paylaşımları da bulunuyor. Malumunuz geçtiğimiz gün Kılıçdaroğlu ve Bahçeli Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan’ı sarayda ziyaret etmişlerdi. İşte bu konu üzerine görüşlerini şöyle dile getirmiş Sait Temur: Olmadı Sayın Genel Başkanım, saraya gitmeyecektiniz.
7 Haziran seçimleri sonrasında size hükümeti kurma görevini bile vermeyen, meydanlarda size en ağır hakaretleri yapan, partimizi sürekli hedef alan ve “tıpış tıpış saraya gelecekler” diyen Cumhurbaşkanının ayağına gitmeniz bizleri ağır yaraladı, kabul etmiyorum…
Bu görüşüne olumlu olumsuz nice yorum ve tabii ki ortalık toz duman…
CHP’nin tarihi Taksim Mitingi sonrasında kendilerini VP’li ve o partiye yakın olarak lanse eden isimlerin de yegâne eleştirileri yine Kılıçdaroğlu’na idi. Onlar da koro halinde; bu tarihi mitingde Fetö terör örgütünün adını neden ağzına almadın diyorlardı. Bu eleştiriye ortak olanlardan bir tanesi de bire bir tanıdığım (değer verdiğim) sinemacı-müzik yapımcısı Ali Rıza Özkan arkadaşımdır. O da şöyle açıklamış görüşlerini: Malumun ilanı olacak, ama tekrarlamakta fayda var. CHP'nin genetiğini iki kod belirler.
1-Antiemperyalizm
2-Dinci gericiliğe karşı kararlı duruş
Taksim Mitingi’nde CHP'nin bir numarası her iki temel kodu da es geçti. Ne ülkemizi savaş haline sokan emperyalizm ve ne de kıyamet senaryosunun figüranı dinci gericilik Kılıçdaroğlu'nun gündemine girmedi. Sorum CHP'li arkadaşlara: bu durum sizi rahatsız etmiyor mu? Antiemperyalist olmaktan ve dinci gericilikle mücadele etme iradesinden vazgeçen CHP, Devrimci Mustafa Kemal'in partisi olmayı nasıl hak edecektir?
Bedri Gider: Neden birbirimizi kandıralım! Mahmut Tanal ve Eren Erdem tutuklanan Fethullah’çı polislere ve operasyon yapılan Feto’nun holdinglerine sahip çıkmadı mı? İdris Naim Şahin'lerle omuz omuza açıklamalar yapmadı mı? Ekrem Dumanlı'yı savunmadılar mı? Yine aynı vekiller ve CHP Genel Bşk. Yrd. Sezgin Tanrıkulu Türkiye'yi uluslararası zeminde zor duruma sokmak için can hıraş bir şekilde… yapmadı mı? Kemal Kılıçdaroğlu İpek Koza grubuna ve Bank Asya'ya sahip çıkmadı mı? Kaynağını açıklayamayacağım bir bilgiye göre Emre Uslu Erdoğan Toprak ve Sezgin Tanrıkulu ile devamlı irtibat halindeymiş. Şimdi anlıyor musunuz Kemal Bey neden söylediğiniz hususlara temas etmiyor...
Aslı olan, olmayan nice iddialar.
Elde bilgi belge var dense de neye dayandığını kendilerinin de bilmediği söylenti iddialar kırla gidiyor. Ve ne yazık ki böylesi iddialar karşısında suskun kalınması “sükût ikrardan gelir” atasözünü anında akla getiriyor doğal olarak…
Yıllarca minicik kalemimizle, mikrofonumuzla yazıp söyleyerek ülke gerçeklerini dile getirenlerdeniz. Tozpembe tabloların çizildiği nice anlarda dahi gelecekle ilgili kaygılarımızı, durumun vahametini her daim ortaya koyanlardanız. Giderek Ortadoğu ülkelerine benzetilmek istendiğimizi, onların makûs kaderi ile eşdeğer konuma düşürülmeye çalışıldığının altını çizdik her halükârda. Ve şunu da eklemeyi hiç unutmadık yazılarımın, söylemlerimizin sonuna; çok uzun yıllardır, muhalefet partilerinin tamamı UMUT olmaktan çok uzaktadır…
Muhalefetin umuttan uzak olması, üstüne üstlük tutarlılık gösterememesi ise sadece ve sadece iktidarın işine yarar.
Keza on dört yıldır bu ülkede her seçimden oylarını yükselterek çıkan bir partinin kerametinden çok, muhalefet partilerinin beceriksizliğinin irdelenmesi gerek! Hele ki CHP gibi Atatürk’ün kurduğu ve Cumhuriyetin çınarı olarak bildiğimiz bir partinin şu zamanda olsun kendisini bulması adına en acı eleştirileri yiğitçe yapmalıyız. Bu partide amigoluktan öte hiçbir özelliği olmayan, Cumhuriyet ideolojisinden zerre nasibini almamış çığırtkanlara kalmamalıdır bu köklü parti. Cumhuriyet tarihinden bihaber üye-delege-yönetici girifti üzerine oluşturulmuş saltanata (anlayışa) ivedilikle son verilmelidir. Üst yönetim başta olmak üzere meydanlarda çokça dillendirdikleri “özgürlük-demokrasi” öncelikle parti içerisinde hayata geçirilmelidir. Bu partinin gidişatından hiç de memnun olmayan bir yurttaş olarak, son yıllarda seçim sandıklarında olsun bu partide birleşmemiz gereğinin altını çizenlerdenim. Ama artık bu partiyi, parti ideolojinden haberi olmayan, Cumhuriyet Tarihinin T’sinden habersiz, Atatürk Devrimlerinden uzak kafalı güruhlara bırakıp dışarıdan dırdırlanmak yerine; bizzat parti içerisine girip mücadeleyi sürdürmek gerekir diyorum.
Başta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere; mevcut yönetimdeki her kişinin Fetö hakkındaki görüş ve düşüncelerini mertçe haykırmaları gerekiyor. Partinin yönetimindeki Atatürk’e uzak, ABD’ye yakın diye nitelenenlerle ilgili yayılmış asıllı asılsız tüm iddiaları da yiğitçe yanıtlamalarının zamanı geldi de geçiyor artık! Asla gitmem dediği saraya neden gittiğini, sözünden dönmesinin gerekçelerini kendisine oy verenlere tane tane anlatması gerekiyor! Parti üyelerinden delegelerine, yöneticilerinden genel başkanına, yayın organlarından parti binalarının duvarlarına dek Atatürk’ün içselleştirilmediği bir CHP; iktidarın ikbali adına artıdan gayrı bir işe yaramayacaktır. Bunu artık daha net görüyor, daha net dillendiriyoruz. Tarihi taksim Mitinginde bile görüldü ki umut arayan insanlar hazır. Ama CHP ne kadar hazır bunun yanıtlarını acilen öğrenmeliyiz…
OZANCA
Baş olmazsa neye yarar bir beden
Elbet her konuda vardır bir neden
Beraberce bizi böyle biz eden
Cumhuriyet demokrasi laiklik…
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...
YAZARLAR
-
Ekonomi düzelmeden AK Parti toparlanamaz!
Ali Baş
-
Bakalım Özel ne diyecek?
Kerem Akyıl
-
İYİ Parti Eskişehir’de birlik sağlanamadı!
Tarkan Demir
-
Kuraklık ve Türkiye
Seval Erci
-
Araştırma şirketlerinin gündemi Eskişehir!
Kaan Özcan
-
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
Funda Morgül
-
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Prof. Dr. Turan Akman Erkılıç
-
Kazım Kurt’un koltuğu
Arif Anbar
-
Cumhuriyet ile Türk sporunun yükselişi
Ahmet D. Canoruç
-
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
Hilal Köver
-
Sürdürülebilir kulüp kültürü
Konuk Kalem
-
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Tülin Karagöz
-
Düşükler neden tekrarlar?
Op. Dr. Alper Turgut
-
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
Soner Yüksel
-
Sağlığınız için
Uzm. Dr. Burcu Aydemir Efelerli
Ekonomi düzelmeden AK Parti toparlanamaz!
Bakalım Özel ne diyecek?
İYİ Parti Eskişehir’de birlik sağlanamadı!
Kuraklık ve Türkiye
Araştırma şirketlerinin gündemi Eskişehir!
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Kazım Kurt’un koltuğu
Cumhuriyet ile Türk sporunun yükselişi
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
Sürdürülebilir kulüp kültürü
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Düşükler neden tekrarlar?
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
Sağlığınız için
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! 
