Başkan Önsay, “İlk Evim Arsa” Projesi Hakkında Açı… Afyonkarahisar’Da Trafik Kazası: 1 Ölü, 2 Yaralı Hisarcık Kutluhallar Köylüleri Yağmur Duasına Çıkt… Kütahya’Da Sözleşmeli Erler İçin Yemin Töreni Eskişehirli ekip kupayı kaldırdı! Bozüyük Belediyesi İlaçlama Çalışmalarına Hız Verd… Eskişehir'de dört can daha sıcak yuvasına kavuştu Nuri Alço’nun kalp pili operasyonu başarıyla tamam… Yanan Arabasını Söndürürken Kalp Krizi Geçirdi Zafer Müzesi Restorasyonunda Sona Gelindi Başkan Köksal 72 Firmanın Yer Aldığı Tarım, Hayvan… Köy Ve Mahalle Muhtarları İle Tanışma Ve İstişare … Eskişehir'de tartışmalar alevlendi: Hepsini boyko… Millî Mücadele’de Türk Ocakları'nın katkısı 4 Yıl 9 Ay Hapis Cezası Bulunan Şahsı Jandarma Yak… Emet’Te Hayvan Hareketleri Yol Kontrolleri

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

20.04.2024 - Cumartesi

Tufan Çakır

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Bankalardan; pardon ‘modern tefecilerden’ bir mağduriyet daha

20 Haziran 2016 09:00

Bir iki haftadır sizlerden bankalarla ilgili mağduriyet şikayetleri o kadar yoğun geliyor ki, anlatamam. Herhalde hepsini buradan yazmaya kalksam, sene sonuna kadar tüm köşeyi bunlara ayırmam lazım. Her neyse, biz bu hafta da bankalarla ilgili birkaç olayı buradan anlatmaya çalışalım. En azından bankaların oyunlarına gelmeyelim.
Hepimiz bu ekonomik şartlarda bankalardan kredi alıyoruz. Bu krediler zaman zaman tüketici kredileri, taşıt kredileri veya ev kredileri oluyor. Bunun dışında da bankalar kredi pazarlamak için, uydurma adlarla, her birimizin telefonuna bayram kredisi, tatil kredisi gibi adlarla kredi teklifleri sunuyor. ‘Aman aldanmayın’ diyorum. Bu kredilerin faiz oranları düşük gözükmesine rağmen, dosya parası, sigorta primi gibi adlar ile gene tüketicileri mağdur edecek bir meblağı almaya devam ediyorlar.
Adı bizde saklı olan bankaya başvuran ama hemen hemen tüm bankaların da başvurduğu bu tüketici aleyhindeki durumlara birkaç örnek verelim isterseniz. Krediye başvurduğumuz banka, krediyi adımıza çıkardıktan sonra, banka memuru ‘kredi karşılığında belirli riskleri karşılamak üzere bizden kredi tutarını kapsayan bir sigortanın yapılması gerektiğini’ vurguluyor. Bu ilk başta tüketicinin lehine gibi gözükmesine rağmen, ondan sonraki teklif biraz mide bulandırıyor. Çünkü sigortanın banka tarafından yapılması durumunda faiz oranlarının geçerli olduğunu, eğer başka bir sigorta şirketine yaptırırsanız bankanın uygulayacağı faiz oranlarının artacağını söyleyerek size şantaj uyguluyor. Zaten zor durumda olan tüketici de bu aşamadan sonra bu şantajı kabul etmek durumunda kalıyor.
Tüketici hakları bakımından, tüketicilerin kredi aldığı bankalara sigorta yaptırmak gibi kanunen bir zorunlulukları bulunmuyor. Daha ucuza aynı riskleri sigorta edecek başka bir sigorta şirketine sigorta etme hakkı varken; maalesef bankalar bunu kötüye kullanarak daha fazla primlerle kendi bankalarının ortak olduğu veya parasal ilişkili oldukları sigorta şirketlerine pazar yaratıyorlar.
Bu bir yönü; bir başka örneği adı bizde saklı olan bir vatandaşın ağzından aynen aktarıyorum; “Ben X bankasından maaş alıyorum eksi hesabım var, kredilerim var ödeyemiyorum. Banka da buna karşılık eksi 8000 TL olan eksi hesabımın limitini 750 TL’ye düşürdü. Maaş yatınca banka eksi olan kredili hesabımdan maaşımın tamamını düşüyor. Bana geçinecek para kalmıyor. Mağdurum, ne yapmam lazım? Yapılandırmalarını söyledim, gittim konuştum onu da yapmıyorlar.”
Bankanın böyle bir durumda krediyi yapılandırıp, kişiye maaşını vermesi gerekiyor. Özellikle bu süreci uzatıyor. Çünkü maaşın tamamını krediye kesmek varken, niçin alacağını riske soksun? Banka bu borcu yapılandırdığında, tüketicinin maaşının ancak belli bir oranında (çalışan bir kişinin maaşına en çok % 25, emeklilerin maaşına ise; borçlunun muvafakati bulunmaması halinde hiç kesinti yapılamaz) kesinti yaparak bu borcu alabilecek. Ayrıca zor duruma düşmüş müşterisinin limitini de sabit tutacağına 750 TL gibi komik bir rakama düşürerek tüketiciyi zor durumda bırakıyor. Burada da banka gene kendini düşünüyor.
Siz siz olun, bu durumlarda hakkınızı arayın, bilen birilerine sorun. Bankaların bu tür uygulamalarına sizlerin de, bizlerin de ‘DUR’ dememiz lazım. Bu konularda hukukçularımızdan, tüketici derneklerimizden ve hakem heyetlerimizden bilgi alabilirsiniz.
ESKİŞEHİR TÜKETİCİ SORUNLARI İL HAKEM HEYETİ

Tel:0 222 230 05 15 - Faks:0 222 230 05 14

Esasen bizi bu bankaların eline düşüren, Bankalar Kanunu’nda bankaların çıkarlarını tüketicilerin çıkarlarından daha fazla kollayan maddeleri kanunlaştıranlara biraz sitem etmek gerekiyor. Çünkü bizi yönetenlerin, halkının, vatandaşının haklarını da koruması gerekiyor. “Burada yazdığımız pek çok sorunun, esasen bizi yönetenler tarafından daha evvel çözülmesi gerekir”, diye düşünüyorum. “Umarım sizler de düşünürsünüz” diyerek yazımı bitiriyorum.