ABD’den Gülen’i bile getirir

Eskişehirspor’un kapanma noktasına geldiği bir ortamda başkan oldu. Kimsenin geleceğe dair en küçük bir umudunun kalmadığı günlerde dümenin başına geçti. Kimilerinin aday olmak için istek, bahane ve talepler sıraladığı bir dönemde kendini ortaya koydu. Küme düşmüşüz, takım dağılmış, borç gırtlakta… Tabloyu gören, bilen herkesin morali bozuk. Bir kişi hariç! O kişi Halil Ünal’dı. Tek başına büyük bir risk alarak önce camiaya moral verdi. Sonra umutlandıran transferlere başladı. En önemlisi de taraftarın keyfini yerine getirdi. Aylardır kahrolan ahali espri yapmaya başladı. Millet acayip hedefler koymaya başladı. Süper Lig’e çıkacağımızdan kimsenin şüphesi yok gibi. Nasıl olsun ki? TFF yetkilisine “Abim 10 ay durup gelcez, sen bizi idare et” diyen bir başkanları var… Öyle topçuları getirdi ki, taraftar “ABD’den Gülen’i bile getirir” demeye başladı! Sonuçta camia kendine geldi. Herkes umutlu, moralli, heyecanlı, keyifli… Futbol da bunların karışımı olsa gerek.
 
İtfaiye neden açıklama yapmıyor
Odunpazarı geçtiğimiz günlerde ciddi bir tehlike atlattı. Sabaha karşı çıkan yangında Mihalıççıklılar Derneği ve bazı işyerleri zarar gördü. Can kaybı, yaralanma olmaması en büyük tesellimiz. Yangının hemen ardında olay yerine giden Milletvekili Emine Nur Günay’ın bazı soruları vardı. Emine Hoca “İhmal var mı? İtfaiye geç mi geldi? Suyun bitti mi? Vanalar sağlıklı çalışıyor mu? Refüj müdahaleyi güçleştirdi mi?” türünden sorular sormuştu. Epey zaman geçti ama itfaiyeden ya da yetkili kurumdan bir açıklama gelmedi. Bir açıklama beklediğimizi hatırlatmak istedim.
 
Kitap okumuyoruz ama…
Odunpazarı’ndaki yangında Mihalıççıklılar Derneği de zarar gördü. Derneğin üst katı tamamen yandı. O katta bulunan kütüphane de maalesef kül oldu. Elbette işyerlerinin zarar görmesi de üzücü ama yangının en üzücü yanı kütüphanedeki kitapların yanması oldu. Sadece bir ilçenin değil bir kentin hafızasına dair pek çok doküman yok oldu. Yangını kiminle konuşsam söz dönüp dolaşıp kütüphanenin yanmasına geldi. Bu konudan bahseden herkesin içinin acıdığını, yüreğinin burkulduğunu hissettim. Her şey geri gelir, yeniden yapılır ama içinde çok değerli eserlerin bulunduğu o kütüphane artık geri gelmez. Kitap okumayı sevmiyoruz ama biriktirmeye bayılıyoruz! Kitap okumasak da yanmasına, kül olmasına üzülüyoruz…
 
Birileri fena halde yanılıyor
Ticaret Odası’nın yapacağı Fuar Merkezi için imzalar atıldı. Yıllardır tartıştığımız bir mesele. Fuar merkezine ihtiyaç var mı? Fuar işi bitti mi, bitiyor mu? Bu çağda fuar olur mu? Eskişehir’de fuar olur mu? Bu ve bunun gibi onlarca sorunun cevabını yıllarca tartıştık. Ticaret Odası Başkanı Cemalettin Sarar bu işe niyet etmişti. Ankara yolu üzerinde arazi bile ayarladı ama proje için görev süresi yetmedi. Sarar, dışarıdan fuar işine destek vermeye devam etti. Sarar’dan sonra göreve gelen Harun Karacan fuara sıcak bakmadı, neden olmayacağına dair gayet mantıklı gerekçeler sıraladı. TOBB’da görevli olan, akşam sabah dünyayı gezen Karacan’ın ‘boş konuşmayacağını’ biliyorduk. Sonuçta proje rafa kalktı. Karacan’ın ardından Ticaret Odası Başkanı olan Metin Güler fuar konusuyla ciddi ilgilendi. İşin peşini bırakmadı. Proje, ihale, kaynak, destek derken iş imzaya kadar geldi. Ve o imzalar Perşembe günü atıldı. Güler “Proje kent ekonomisine 200 milyon dolarlık katkı yapacak” dedi. Karacan ‘gerek yok’ diyor, Güler 200 milyon dolarlık katkıdan bahsediyor… Zaman birini haksız çıkaracak. Bakalım kim haklı çıkacak?
 
Komutan haklı çıktı
2009 yılıydı. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, Vali Kadir Çalışıcı’yı ziyaret etmişti. Komutan o ziyarette “Biraz gürültümüz var ama biz ona ‘hürriyetin sesi’ diyoruz” gibi bir cümle kurmuştu. Eskişehir’in ‘gürültü’ çıkaran uçakları 15 Temmuz darbe girişiminde çok kritik rol oynadı. Eskişehir’den kalkan uçaklar darbecilerin karargâhı olan Akıncı Üssü’nü bombaladı, yeni uçakların kalkmasına, dolayısıyla daha fazla kan dökülmesine, belki yaşanacak çok daha fena şeylere engel oldu. Kim bilir belki de darbeciler başarılı bile olurdu. Darbenin hürriyetimizi de kısıtlayacağı muhakkak. Komutan Aksay ‘hürriyetin sesi’ derken belki böylesi bir durumu kast etmedi ama sonuçta o uçaklar darbeye engel olarak ‘hürriyetin sesi’ oldu.
 
Teşekkürler Kazım Kurt
Odunpazarı Belediyesi ekipleri Osmangazi Mahallesi’ndeki Basın Parkı’nı yeniledi. Gazetecilerin gurur duyacağı bir park oldu. Eski halinden eser kalmadı. Çevre düzenlemesi, oyun grupları, ışıklandırması, havuzları, kitaplık ve Basın Anıtı… Bütün ayrıntılar düşünülmüş. Güzel bir park oldu. Basın çalışanlarını da onurlandıran bir düzenleme yapıldı. Belediye özellikle muhabir arkadaşların çok önemli bir ihtiyacını da karşıladı. Çarşı merkezine büro açtı. İnternet var, gazeteler var, çay, kahve var… Haber yazılabilir, gazete okunabilir, dinlenme yeri olabilir… Çok da şık olmuş. Mesleğimiz için iki önemli çalışmayı yapan Başkan Kurt’a teşekkür ediyorum. Basın Müdürlüğü yapan gazeteci arkadaşımız Arif Anbar’a da ‘eyvallah’ diyorum.
 
Yıllardır vakit kaybediyoruz
Vali Güngör Azim Tuna kentimize atandığında Gezi olayları vardı. O günlerin sıcaklığında göreve başlayan Tuna, sonraki günlerde de bu konuya hayli mesai harcadı. Hayli eleştirildi, tepki gösterildi…  Kimi haklı kimi haksızdı sonuçta Vali Tuna’nın gündemini meşgul etmişti. Yeni Valimiz Azmi Çelik de darbe girişiminin gölgesinde görevine başladı. Hayli yoğun bir gündem var. FETÖ/PDY soruşturması devam ediyor. Tüm kurumlar kaynıyor… Bu ortamda Vali Çelik’in asıl işine, hedeflerine yoğunlaşması beklenemez. Çelik ziyaretler yapıyor, satır aralarında önemli mesajlar veriyor ama çoğu maalesef ‘kaynayıp’ gidiyor. Son iki valimizin gündemleri böyle. Çok vakit kaybettik, hala kaybediyoruz. Bir an evvel ‘işimize gücümüze’ bakalım inşallah.
 
Merakla bekliyoruz
Yenigün’ün Yazıişleri Müdürü Ayşe Kaytan Uçak, son yılların güzel gazetecilik örneklerinden birine imza attı. Uçak, Valilik önünde devam eden Demokrasi Nöbeti’ni sabaha kadar takip etti. Çoğu meslektaşı ‘şöyle bi uğrayıp’ geçerken Ayşe, nöbetin sona erdiği sabah namazına kadar vatandaşla birlikte oldu. Demokrasi Nöbeti’nde ‘ilerleyen’ saatlerde neler olduğunu merak ediyorsanız Uçak’ın çalışmasını kaçırmayın.
 
Efsane geliyor
Kırım Derneği’nce organize edilen Dünya Kırım Tatar Kongresi bugün başlıyor. Dernek Başkanı Evren Olcay, Yağcızade Konağı’nda düzenlediği toplantıda kongrenin ayrıntılarını paylaştı. Kırım’ın zor günler geçirdiğini biliyoruz. Olcay, işgal altındaki Kırım’a en büyük desteği Türkiye’nin verdiğini söyledi. Başkan Olcay, üç gün sürecek etkinliğe Kırım’ın Milli Lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun da katılacağını ifade etti. Kırımoğlu, tam bir efsane, tam bir mücadele adamı, tam bir dava insanı. Günümüzün Gandi’si diyenler var. Kırımoğlu özgürlük savaşçısı, insan hakları savunucusu. Kısacası yaşayan efsane.