65 yaş krizi!

19 Ocak 2017 09:58
A
a
Sütiş Eskişehir
Psikolojik bir kriz değil.
Hani menopoz ya da andropoz türü bir sıkıntı değil vurgulamak istediğim rahat olun. Alanımız dışında konulara burnumuzu sokmak tarzım da değil! Değinmek istediğimiz konu 65 yaş ve üzeri vatandaşlara ücretsiz seyahat hakkı ile ilgili krizdir…
Resmî Gazetede 4 Mart 2014 Salı tarih ve 28931sayılı yönetmelik ile bir hak verildi 65 yaş ve üzeri insanlara. Üçüncü madde de aynen şöyle yazıyor: Toplu taşıma araçlarının ait olduğu kurum ve kuruluşlar, belediyeler, belediyeler tarafından kurulan şirketler, birlikler, müessese ve işletmeler, altmış yaş ile altmış beş yaş arasında bulunan kişilerin toplu taşıma araçlarından ücretsiz veya indirimli olarak yararlanmasını sağlayabilir…
 
Ne güzel; devlet yaşlı diye nitelenen yurttaşlarını kolluyor, gözetiyor! Toplu taşım araçlarından olsun bedava yararlandırıyor öyle değil mi? Aynı güzelliği milyonlarca emekli yurttaşı için de yapmasını canı gönülden dileyerek, hele ki unuttuğu emekli öğretmenleri göstermelik 24 Kasımların dışında da anımsamasını dileyerek yazımıza devam edelim biz yine…
Köşe yazarı kimliğimden öte öncelikle 25 yılını Milli Eğitim camiasında insan yetiştirmek üzere dolu dolu yaşamış bir öğretmenim. 61 yaşıma merdiven dayamışım.
 
60 yaş üzeri verilen hakların hiç ama hiç birisi umurumda değildir. “Senin tuzun kuru” diyecek olanlar varsa bilsinler ki, dikili tek bir ağacım yoktur bu dünyada. Mal mülk edinmek, paraya tapmak asla amaçlarım arasında olmadı. “İyi de ya kadınla, ya kumarla, ya da içki-sigara ile tüketmişsindir” diyecek olana da yanıtım hazırdır! Ömrümde ütmek veya ütülmek amaçlı yani para karşılığı asla kumar oynamadım. Sigara ve uyuşturucu ile ilgim olmadığı gibi; içen ya da satan pisliklere savaş açmış bir yurttaşım. Uzun yıllar hipertansiyon gibi zor bir hastalıkla birlikte yaşamak zorunda olduğum için (bazen özlesem de) içki ile olabildiğince uzak bir ilişki halindeyiz. Kadına para yedirmek deyimi de geçebilir bazılarının aklından! Hiç, ama hiç gerek kalmadı böyle banal bir yaşam tercihine, asla bir sorun olmadı benim için…
 
İşte bu gerçekler ışığında şimdi konuya girebilirim. Şehir içinde bir işim var ise, doğal olarak ya tramvaya binerek ya da yürüyerek gidip gelenlerdenim. Tramvaya bindiğim saatlerde genelde insanların işe gidecekleri ya da işten çıkıp evlerine gidecekleri saatler dışında oluyor. Oluyor diyorum, buna özellikle dikkat ediyorum. Ama ne zaman tramvaya binsem, “memleketimden insan manzaraları” başlıklı olaylara denk geliyorum. Hem de sıkça!
 
Hangi birini sayayım bilemiyorum. Bir gerçek var ki bu hakkı yani 65 yaş üzeri bedava seyahat etme özgürlüğü hakkını elde etmiş insanların büyük bölümünde büyük bir duyarsızlık gözlemliyorum. Valla isteyen kızar bana, isteyen homurdanır umurumda değil. “Beni halkım yarattı” lakırdıları içerisinde halk dalkavukluğu yapanlardan olmadığımı bilen zaten bilir. Bilmeyen de kendi bilir!
Elbette ki kazanılmış böyle bir hakkı değerlendirmek, kullanmak en tabii hakkı insanların. Hakkı da hiç değilse Allah rızası için erken saatlerde işe gidenlerin cefasını azaltmak adına, işten çıkanların ıstıraplarına bir nebze çözüm adına belirli saatlerde duyarlı olalım be kardeşim. Hâşâ! Bu hak verildi, tepe tepe kullanacağız öyle değil mi? Altın günlerinden dönenler, pilav gününden dönenler, çoluklu-çocuklu-torunlu kısır gününden dönenler; karısının “ayağımın altında dolaşma herif” diye zorunlu dış kapı ettiği zatı muhteremler…
Çoğu laf ola beri gele nedenlerle gezintideler.
“Nereden biliyorsun efendiiiii” diye çığrışanları duyuyorum merak etmeyin nerden bildiğimi de yanıtlayacağım. Kendi konuşmalarından biliyorum. Üstelik bu konuşmaları yüzlerce insanın, tramvayın diğer ucundakinin bile rahatlıkla duyduğuna nicelerimiz tanıklık etmekteyiz. Günlerde ne yediklerinin-içtiklerinin listesini tutacak kadar bilgi sahibi olabilmekteyiz sayelerinde! Bu kadarla değil Ayşe Hanımın, Fatma Hanımla sürtüşmesi, ikramlarının iyi ya da kötü oluşu, Hacer Hanımla kocasının bir kadın yüzünden ayrılmanın eşiğine geldiklerini, Melahat Hanımın kocasının kumara olan düşkünlüğünü sayelerinde öğrenmekteyiz. Ayaküstü kurdukları beş on kişilik sohbet gurubu sayesinde günlerde yaşananları flaş flaş olarak anında öğrenmekteyiz. Haydi; sabah saatlerinde yaşlı insanlarımız hastaneye, sağlıkları ile ilgili birimlere gitmek üzere zorunlu çıkabilirler. İşlerini erkenden halletmek zorundadırlar bunu anlayışla karşılayalım. İyi de Allah’ınızı severseniz en curcuna zamanda, yani 17-19 saatleri arasında haldır haldır gezmek zorunda mısınız? Bu kadarla da sınırlı değil! En curcuna zamanda gezmeyi iş edinmenize de karışamayız ama oturan gençlerin başucuna zebani gibi dikilip yer vermediklerini anladığınızda; “sizi yetiştiren öğretmenin Allah belasını versin” bedduasını etmek zorunda mısınız? Doğru onlar kaya kovuğundan çıktı, onları öğretmen yetiştirdi, öğretmen büyüttü, öğretmen saygısız olmaları biçiminde yönlendirip yetiştirdi! Her seçim sonrası “hay elim kırılsaydı da oy vermeseydim” lakırdısını yaşam biçimi sayan senin hiç suçun günahın yok! Ben bu gençler için, gelecekleri için, yarınları için ne yaptım diye düşündüğünde yaptığın olumlu bir tek iş geliyor mu aklına? Kesinlikle hayır!
Demem şu!
17.00-19.00 saatlerinde olsun bu anlamsız ve gereksiz gezintilerden zevk alan topluluklar hiç değilse vicdanen o saatleri kullanmasınlar. Kullanıyorlarsa da gençlerin başında cehennem zebanisi gibi dikilip homurdanmasınlar. Gün gezileri ile ilgili anekdotlarını cep telefonundan avazlarının çıktığınca naklen yayın yapmasınlar. Gerçekten çok sinir bozucu oluyorlar…
 
OZANCA
 
İstiyorsan eğer Hak’ka varmayı,
Meslek edin hatır gönül almayı,
Bırak saraylarda mermer olmayı,
Toprak ol bağrında güller yetişsin… Hz. Mevlana
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
salih 25 Ocak 2017 10:24

sorun 65 yaşta değiil 3 gündür tramvay okadar rahatki ( sabah ) neredeyse yolsu sayısı %30 lara düşmüş. 1 hafta önce binecek yer bulamazken 3 gündür oturacak yer bile buluyorum. HEM HEPİMİZ BİR GÜN YAŞLANACAĞIZ. ( Oynamasını bilmeyen gelin yeri dar dermiş ) ulaşımdaki sıkıntıları 65 yaşa yüklemeyelim lütfen

0 3 Cevap Yaz
Kadir Kaya 19 Ocak 2017 16:47

Hamamyoluna hiç tepkiyi vermez, Kenar mahalleyi gezip te görmez, Taktı emekliye sebebi bilmem neden. Yoğun trafikte otomobil sürmez.

0 1 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi